5 Mayıs 2017 Cuma

Gıda takviyeleri kullanılmalı mı?

Takviyeden kasıt halk arasında yanlış anlaşılıyor gibi!

Öncelikle onu bir açığa kavuşturmak gerekiyor. Canlılar her halükarda takviyeye ihtiyaç duyarlar. Yediğiniz kiraz ya da zencefil de bir çeşit takviyedir. Su bile takviye olarak anlaşılabilir. Ama yaşamak için bu gibi şeylere mecburuz. Burada önemli olan Takviye gıda olarak nitelendirilen şeylerin doğal olup olmadığıdır. Yani sentetik ilaçların ya da suni takviyelerin çok ciddi yan etkileri olabilirken, kolloidal gümüş gibi terkibin hiç bir yan etkisinin olmamasıdır.
İnsan vücuduna zararlı organizmalar şayet vücut direnciniz tamsa ve metabolizmanız düzgün bir şekilde çalışıyorsa antikorlar tarafından yok edilir. Ama o antikorlar da neticede doğal olarak aldığımız gıdalar sayesinde çalışırlar. Diyelim ph oranınız 7'nin altına düştü. Yapmanız gereken hayvansal gıdalardan vazgeçip bol miktarda çiğ sebze yemek ve su içmek olacaktır. Aynı zamanda vücut enzimlerinin bir çoğu kolloidal yapıya sahiptir. Fakat oksijen seviyesi düştüğünde alyuvarla ve akyuvarla bu kolloidal yapısını kaybeder ve kümeleşmeye başlar. Dolayısıyla hayati önem taşıyan organlara kan ve oksijen taşıyamazlar.

Adı üzerinde kolloidal gümüş suyu yapısı sayesinde kanın akışkanlığını arttırabilir ve zararlı organizmaları öldürür. saf suyun içindeki gümüş partiküllerinin hepsini negatif yüklü iyonlar olarak düşünün. Bu partiküller aynı kutba sahip olduklarından suyun içerisinde dibe çökmeden homojenize bir şekilde dururlar. Zararlı bir organizmaya denk geldikelrinde onun oksijen almak için kullandığı enzimi yok eder ve bir çeşit boğularak ölmelerine sebep olur. Ancak sentetik ilaçlar böyle çalışmaz. Antibiyotikler bağırsak florasını tümden yok ederek kandida gibi çok tehlikeli mantarların oluşmasına sebep olur. Çünkü ilaçlarla bağırsaklardaki bütün probiyotikleri öldürmüşsünüzdür zaten. Dolayısıyla daha güçlü bir antibiyokit reçete edilir ve işler hepten kötüye gider. İşte bu gibi durumlarda vücut mikropla savaşmayı öğrenemez. Çünkü her seferinde o mikroplar daha güçlü ve şekil değiştirmiş bir halde geri dönerler.

Bu sebeple doğal olan ve zaten vücudun ihtiyaç duyduğu takviyelerle sentetik olanları birbirine karıştırmayınız. Gümüş vücutta doğal olarak bulunan bir elementtir. Bağışıklık sistemini ayakta tutar. Yediğimiz içtiğimiz bir çok şeyde de mevcuttur. Çeşitli sebepler dolayısıyla vücutta bulunan gümüş azaldı ise tabii ki de kolloidal gümüş sizi kurtaracaktır.

Türkiye'de yaklaşık 6 senedir kolloidal gümüş üretimi yapan, hem sağlık bakanlığı hem de tarım ve köy işlerinden onaylı ürünleri bulunan siva derm marka bir ürün mevcuttur. Kullananlar da oldukça memnundur. Sahip olduğu özellikler dolayısıyla da kullanım alanları oldukça kapsamlıdır.

İster sağlıklı olun, isterseniz hasta her şekilde kullanmanızı tavsiye ederim.

Önemli olan vücudun kendi kendini iyileştirme enerjisini ortaya çıkarmaktır. Esasında bütün olay şunu ya da bunu kullanmak değildir. Vücudun kendi enerjisinin ortaya çıkmasına engel olacak şeylerden kaçınmaktır. Gerisini doğa kendi kendine hallediyor zaten.

Benim kişisel tavsiyem sağlıklı kalmak istiyorsanız doktorlardan ve hastanelerden uzak kalmanızdır. elbette ki bir tarafınız kırılırsa doktorların size faydası olur. Yani bu durumda cerrahları ayrı tutuyorum. Ancak bir hastalık söz konusu olduğunda doktorların izlemesi gereken bir prosedür vardır. Ve bu prosedürler ilaç şirketleri tarafından hazırlanır. Doktorlarsa içeriğini hiç bilmedikleri ilaçları, hiç tanımadıkları (Tanımak derken muayene bile etmedikelrini söylemek istiyorum) hastalara reçete eden insanlardır. Tek düşündükleri şey paradır. Zaten doktor olmalarının sebebi de paradır. Çünkü aileleri çocuklarının doktor olmalarını isterken doktorların şifacı olduklarından değil, çok para kazandıklarından dolayı doktor olmalarını isterler.

Şifacılık çok farklı bir iştir Daha doğrusu iş bile değildir. Çünkü iş para kazanmak için yapılır. Ama şifa vermenin temelinde para yoktur. Elbette ki yaptıkları şeyin karşılığında bir para alırlar. Lakin bu para insanlara hiç bir faydası olmayan ve dahi onları ilaç firmalarının tetikçiliğini yaparak zehirleyen doktorların kazandığı paranın yanında hiç bir şeydir.

Bu sebeple doktorların her dediğine aldanmayın. Kullandığınız ilaçların ne olduğunu iyi araştırın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder